Kitap Özeti
Hapishane yazarlarının ve kitaplarının Türk edebiyatında önemli bir yeri vardır. Özgür dünyanın insanları, içeride ne yaşandığını, duygularını, hasretlerini, yalnızlıklarını onların yazdıklarından bilir. Kimi zaman şiirle, kimi zaman romanla dile getirdiler kapalı kutu dünyasını.
Bu kitap onlardan biri değil! Cezaevi Yaşam Rehberi; cezaevinde ruh ve beden sağlığının bir arada nasıl korunacağını, sahip olunan en fazla şeyin yani zamanın nasıl doğru değerlendirileceğini, yazılı ve yazılı olmayan kuralları, raconları, jargonları yaşanmış örnekleriyle anlatan bir cezaevi yaşam rehberi.
İçeri giren kadar, dışarıda kalan sevdiklerinin de sorularına cevap verirken hem içeri girenin hem dışarıda kalanların bilmeleri gerekenleri sade bir dille anlatan Cezaevi Yaşam Rehberi, en zor zamanlarınıza umut koymak için yazıldı.
Bu kitap bir erkek kitabı değildir. Cezaevlerinde kadın erkek ayrımı yoktur. Yazılı olan olmayan tüm kurallar kadın erkek ayrımı yapmaz.
Cezaevi Yaşam Rehberini Neden Okumalı
Aklınıza gelebilecek, hatta gelemeyecek hemen her konuyu; ayrıntılı, sade, anlaşılır, insani bir dille ve sohbet tadında anlatan harika bir kitap.
Avukat meslektaşlarımın halen cezaevinde olan ya da cezaevine girmek üzere olan müvekkillerine hediye edeceği/önerebileceği kadar işlevsel,
ayrıca mesleki anlamda cezaevinde normal hayatın nasıl sürdüğü ile ilgili müvekkillerini yönlendirebilecekleri derli toplu bir kaynak kitap
niteliğinde ve ilk kez öğrenecekleri ilginç bilgilerle de dolu.
Halen cezaevinde olanlar ya da yakınları cezaevinde bulunanlar için paha biçilmez bir yol gösterici, rehber, moral kaynağı ve dert ortağı.
Bahsettiğim konularla ilgili hiçbir bağı olmayanlar içinse ilgi çekici ve ibretlik hikâyelerle dolu.
Pişman olmayacaksınız..
Av.Semra AKSOY
Basın Bülteni
Cezaevi, değişim, kabuklarını kırma ve yeniden doğuşun yeri olabilir.
Cezaevi Yaşam Rehberi; cezaevi duvarları arasına giren bir insanın ilk andan itibaren yaşayacaklarını, korkularını, kafa karışıklıklarını ve bunlarla nasıl başa çıkması gerektiğini, süreci en faydalı ve olumlu nasıl yöneteceğini anlatmak için kaleme alındı.
Her durumda olumlu bakabilmeyi ve bunun kazanımlarını, zorlukların üstesinden gelebilmeyi, sorunlara çözüm odaklı yaklaşmanın ve bulunduğu ortama uyum sağlamanın önemini, suç döngüsünden çıkmanın yollarını, zamanı doğru ve yararlı kullanma taktiklerini, cezaevine giren kişiye yardımcı olabilmesi için yaşanmış çarpıcı örnekler verilerek yazıldı.
Doğru bilenen yanlışları, bilinmeyenleri, gerçekleri kamuoyuna aktarmak; düzeltilmesi için bir adım atılmasına zemin hazırlamak amaçlandı.
Cezaevi işleyişi, yazılı olan ve yazılı olmayan kurallar, karşılaşabileceği olası durumlar hemcezaevindeki mahkûmun hem de dışarıda kalan yakınlarının bilmesi gerekenler sade bir dille anlatıldı.
Arif Bilgili, farklı cezaevlerinde yaşamakta olan yetmişin üzerinde kadın, erkek ve çocuk mahkûmlarla yaptığı özel izinli söyleşi, mektuplaşmaların yanında özgürlüğünü kavuşmuş eski mahkumlarla konuşarak edindiği bilgileri süzgecinden geçirerek kitabı hazırladı.
Bu kitap bir erkek kitabı değildir. Cezaevlerinde kadın erkek ayrımı yoktur. Yazılı olan olmayan tüm kurallar kadın erkek ayrımı yapmaz.
E-Kitap Hakkında
Bir e-kitap veya elektronik kitap, dijital formata dönüştürülen ve tablet veya akıllı telefon gibi bir elektronik cihazda görüntülenen ve okunan, düzenlenemez bir metindir. Bir cihazda okunabilen diğer metinlerin aksine, bir e-kitap düzenlenemez. Bu, yazarın güvenliği ve korunması içindir. Ne de olsa, bir e-kitaba birden fazla elektronik cihaz üzerinden erişen bu kadar çok insan varken, hiç kimse yazarın izni olmadan içeriğini değiştirememelidir.
E-kitaplar yalnızca kullanışlı oldukları için değil, aynı zamanda üretimleri daha ucuz olduğu için daha popüler hale geliyor. Yazarlar, çalışmalarının basılı kopyalarını basmak için gereken genel giderleri ortadan kaldırır. Aynı anda birden fazla cihazdan erişilebildiği için e-kitaplar da daha az yer kaplar.
E-Kitap Okumak
Bir e-kitabı iki yoldan biriyle okuyabilirsiniz. Bunlardan ilki ve en yaygın olanı, taşınabilir bir e-kitap okuma cihazı kullanmaktır. Bunlar, alternatif kitaplar olarak işlev gören küçük el bilgisayarlarıdır. Bu nedenle, ekranları genellikle daha az parlama yayacak ve göz yorgunluğunu azaltacak şekilde tasarlanır. Cihaz, bir bilgisayardan indirilen metinleri görüntüler.
Bir e-kitap okumanın bir sonraki yolu internetten indirilen özel bir yazılım kullanmaktır. Bu araçlar genellikle ücretsizdir, ancak özellikle çok sayıda e-kitap okumayı düşünüyorsanız, daha fazla özellik için yıllık paketlerini tercih edebilirsiniz.
E-Kitabın Faydaları
Bir e-kitap kullanmanın birçok faydası vardır. Bazıları şunları içerir:
Taşınabilirlik: Daha önce de belirtildiği gibi, nerede olursanız olun bir e-kitap birden fazla cihazda okunabilir.
Ulaşılabilirlik: Basılı kitapların aksine, bir e-kitap sonsuza kadar internette kalır. Bir başlığın baskısının tükenmesi veya hazır bulunamaması konusunda endişelenmenize gerek yok.
Etkileşim: E-kitapların büyüleyici bir özelliği, okuyucuların ekstra bilgi için notlar alabilmesi ve bağlantı metinlerine tıklayabilmesidir. Bu, e-kitapları belirli bir konu hakkında ek bilgi öğrenmesi gereken öğrenciler için uygun hale getirir. E-kitaplar da aranabilir olduğundan, cihazınızda anahtar kelime arayabilirsiniz ve anında o anahtar kelimenin bulunduğu kitabın sayfalarına yönlendirilirsiniz.
Uygunluk: E-kitaplar elektronik cihazlarda okunduğu için arka aydınlatmayı ve yazı tipi boyutlarını tercihinize göre ayarlayabilir, bu da görme engelli kişiler için harika bir seçenektir.
Sürdürülebilirlik: E-kitaplar kesilebilecek ağaç sayısını azaltır. Pek çok uzman, e-kitapların halkı eğitmek ve edebiyat sağlamak için harika bir alternatif olduğuna inanıyor. Bu sayede herkes çevreye zarar vermeden okuma şansına sahip oluyor.
Cezaevi Yaşam Rehberi e-kitabını aşağıdaki ePUB uygulamalarını ve cihazlarını kullanarak okuyabilirsiniz:
Derya Yeşil –
Uzun yıllar bende cezaevi anksiyetesi vardı.Hep bir suç işleyip acaba oraya girermiyim gibisinden düşününce saçma olan bir duyguyla yıllarca yaşamışım meğer …
Bir çok yakın çevremden insanın maalesef ki kaderin tecelliyatıyla geçtiği bir yol oldu. Onların düşüncelerini durumlarını merak edip sohpet etme ve gözlemleme imkanı bulmuş biri olarak, çok zor dönemler olduğunu, sabrın son derece önemli, psikolojinin ciddi yıprandığı dönemler ortak görüşler arasındaydı.
Şu anki cezaevleri daha ılımlı ortamlar çalışma imkanı meslek edinme imkanı sağlayan toplum yararına işlere vesile olan kalifiye ortamlara dönüştürülmüş.Anladığım kadarıyla kitabı birçok içsel dışsal boyutlu ele almış olmanız. Hakikaten çok merak ediyorum oranın havasını solumuş bilinçli bir insanın bu öngörüyle ve gözlemlerle kaleminden neler çıkacağını .Işığınız daim kaleminiz kuvvetli olsun…
Kadir Ömer Soysal –
Arif hocam videonuzu izledim E-kitap formatında sunmanız çok iyi olmuş. Bu tarz okumaları daha sık tercih ediyorum, E-kitapta kitaba dokunmak mümkün degil diyorlar tamam da kitaba dokunmanın ne anlamı var ki? Hadi çok eski bir kitap olsa, el yazmasi olsa anlayacagim. Bir de altini cizmek gibi bir sey yerine o sozu not almak, daha once unuttugun bir ismi arayip hemen bulmak; e-okuyucuda daha kolay .Ayrica kelime anlamlarina hemen bakmak mümkün. Birden fazla kitabi agirlik derdi olmadan elde tasimak mümkün. Geceleri veya elektrik gittiginde e-okuyucunun kendi isigiyla okumak mümkün. Bence bu e-okuyucularin tek eksik yönü okuyucularin kitaplarini yazarlarina imzalatamayacak olmasi. Onun disinda her yonuyle daha iyi.
Elif Ebru Çelik –
Merhaba hocam öncelikle hayırlı olsun , eş zamanlı iki formatta da çıktığı için çok şanslıyız, gerçi E format çok tercih edilmiyormuş güya ama ben seviyorum yahu tamam normal kitaplara lafım yok ama e kitap gerçekten nimet gibi ya. Özellikle kalın kitapları okurken verdiği rahatlık çok güzel. Tamam, ben de kitap kurduyum derim kendime, kendimi bildim bileli kitap okurum ama bırakın artık şu “kitabın sayfasına dokunmam lazım, kitabın kokusunu duymam lazım dokunmadan olmaz.” triplerini. Çok yapmacık oluyorsunuz bilin istedim. Kitaplar ile ilişkiye girmeyin, okuyun.
Samet Doğan –
Kitabın tanıtım videosunu çok beğendim
Bir yazarın kendisinin kitabını kameranın karşına geçip tanıtması, büyük bir cesaret gösterisi ve yazarın ne kadar iyi bir yazar olduğumu gösterir. Aynı zamanda Epub candır. oturduğun yerden kitabı indirmek, onu karanlık ortamda da okuyabilmek, bilmediğin kelimenin anlamını sadece o kelimenin üstüne iki tık yaparak öğrenebilmek, telefonuna da indirebileceğin için her zaman yanında taşıyabilmek, internet çekmeyen ortamlarda canın sıkılırsa telefonundan da okuyabileceğin dünyanın en güzel şeyidir epub. benim gibi birine kitap okuma alışkanlığı kazandırmış bir icattır. çağdışı olmayalım…
Sıla Naz –
Teknolojiye olan önyargıları anlıyorum. Çoğu insanda var bu önyargı ama bundan sıyrılıp e kitap formatını da denerseniz, ne müthiş bir icat olduğunu anlayacaksınız. Otobüste, sıkılırsanız derste, herhangi birini beklerken, aklınıza gelebilecek her yerde kitap okuyabilirsiniz; gece ışığa ihtiyaç duymadan okuyabilirsiniz. Üstelik her yerde sizinle olan sadık bir dost gibi hissettirecektir. Kitap taşıma derdi yok; eskiden memleketten her geldiğimde valizin yarısını kitaplar kaplardı, şimdi telefonuma tabletime yüzlerce kitap yükleyebiliyorum, yenilikçi olun biraz, korkmayın yeniliklerden. Mutlaka e kitap formatına bir şans verin.
Ayrıca müthiş bir emek söz konusu, videodan da samimiyet akıyor. Ellerinize sağlık hocam. Kitabın bizler için bir rehber olacağına hiç şüphem yok.
Ayşe Sude –
Üç kapak olayıyla ilk defa karşılaşıyorum, ülkemizin bu tarz yeniliklere mutlaki bir ihtiyaç beslediğine de sonsuz inanıyorum. Herkes gözüne hitap eden tasarımın kapağını aralayabilecek ve dilediği kapakla kütüphanesini süsleyebilecek. Fiziksel kitaba ulaşamayan okurlar için harika bir seçenek varsa o da e kitap formatıdır. Ülkemizde pek tercih edilmese de bu eserle önünü açabileceğimize inancım sonsuz. Satışı şimdiden bol olsun. Kaleminize sağlık.
Çiğdem Çelik –
Bir avukat olarak , belki haftada 3 kez girip çıktığım cezaevine daha önce hiç bu yönüyle bakmadığımı farkettim kitap sayesinde . Müvekkillerime karşı yaklaşımım bambaşka bir yere geldi . Evet , her birimiz cezaevine girmek için adayız. Duygusal olarak bağ kuramadığım müvekkillerim ile ilişkim çok daha güzel yerlere geldi hocam , öncelikle bunun için çok teşekkür ederim . Türkiyenin bu kitaba ihtiyacı vardı , daha önce kimsenin açık açık anlatamadığı bu gerçekleri ben bile o havayı teneffüs etmeme rağmen görememiş, gözlemleyememişim . Sadece cezaevindeki hükümlü yada tutuklular için değil , gerek aileleri gerekse yakınları için çokça önemsenmesi gereken bir kitap . Emeğiniz çok değerli hocam , biz avukatlara görüş odalarından çıkan müvekkillerimizin gün içinde neler yaşadığını gösterdiniz. E-kitap uygulaması ve üç kapak ile yayım gerçekten muazzam , kitap okuma alışkanlığımıza yeni bir soluk getirdiniz . Günümüz teknolojisinde telefondan yada tabletten orijinal olduğuna ve gelirinin korsanlara gitmediğine emin olduğumuz bir kitabı istediğimiz yerde okuyabilmek çok güzel bir konfor katacak hayatımıza. Şimdiden kitabınızın değerinin bilinmesini diliyorum . Başarılarınızın gururla takipçisi olacağım …
Züleyha Keser –
Hepimizin ihtiyacı olabilecek nitelikte bir rehber kitap, gerçekten ülkece ihtiyacımız var bu tarz içerikli değerlere hayal kurdurmadan yumuşatmadan gerçek karşılaşmaları gün yüzüne çıkartan doğru saydam yalın ve cesur bir anlatım.Bu arada kitap korku değil cesaret veriyor
Peri Yılmaz –
İletişim Yayınları’nın 2 ciltlik Sefilleri gibi, 1050 sayfalık Monte Kristo gibi, yine bir o kadarlık Anna Karenina gibi tuğla kitapları zevkle okudum. Zaten kitaba dalınca kağıtmış, mürekkepmiş fark etmiyor. Zengin olmayan kesim için bu büyük avantaj başlı başına, eğer kitap kokusu fetişti iseniz evinizdeki herhangi bir kitabın kokusunu koklayıp e kitabınıza devam edebilirsiniz? Kitapların yazılma amacı kağıdı koklamak değil, bilgi aktarmaktı bildiğim kadarıyla?
Bülent Sarıca –
Yaş ilerleyince gözler pek görmüyor gözlük takmak zorunda kalıyorsun ondanda ben pek hoşlanmıyorum. e-kitapta harfleri büyütünce gözlük takmaya gerek kalmıyor bir süre sonra alışıyorsun artık kitabı aramıyorsun e-kitap daha pratik ve hayatını kolaylaştırıyor. e-kitabın tek sorunu var her aradığın kitabı bulamıyorsun
O. Can KILIÇ –
E-kitap konusunda tasarım ve araştırma yürüten bir grubun temsilcisi olarak atlanan çok önemli bir konu var. Özellikle İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Adana gibi ticarete dayalı gelişim gösteren şehirlerde kitap dükkanları sayısı fazladır. Fakat bu illerin dışında olanlar e-kitaba daha çok ihitiyaç duymaktadır. Yaptığımız araştırmalarda kağıt kokusu gibi duygusal zekayla hiçbir alakası olmayan şeylere çok az rastladık. E-kitap gibi teknolojiler imkanların olmadığı mekan, lokasyon ve zamanlar için çok değerlidir. Kümülâtif eğitim kalitesinin artmasında da sessiz bir önemi vardır. Bazı Afrika ülkelerindeki köylerde e-kitap okuyucularla ders yapılmaktadır. Saygılarımla
Nadir Kara –
Evet süper bir teknoloji, evet müthiş kolaylıklar. Peki bu cihazlarda okuyacağımız kitapları nasıl bulacağız? İnternet ortamında, bir şekilde paylaşılan, popüler ancak genelde çok yeni olmayan kitaplar mevcut. Bunları basit birkaç işlemle cihazınıza aktarabiliyorsunuz. Ayrıca D&R ve Idefix gibi sitelerde e-kitaplar satılıyor Eğer sadece Türkçe okuyorsanız bir süre sonra, hiçbir güncel kitabın e-kitap olarak satılmadığını fark edeceksiniz. Sanırım yayınevleri, belirli kaygılardan dolayı kitaplarını e-kitap olarak satmıyorlar. İşte tam olarak sorunlar burada başlıyor. Okumak istediğiniz, sizin için önemli olan kitapların hiçbirinin e-kitap versiyonu olmadığını görünce ister istemez içinizi bir sinir kaplıyor. Ve bir süre sonra aslında inanılmaz potansiyeli olan bu cihaz sizin için işlevsiz hale gelmeye başlıyor.
Nisa –
Kitabın o eşsiz kokusu, gözün gibi baktığın kütüphanen ve her geçen gün artan kitapların varlığının verdiği mutluluk. Bu saklama ve biriktirme tutkusu sadece kitaplara karşı da değildi benim için. Eskiden mizah dergilerini dahi saklıyordum (Artık bu huyumdan vazgeçtim). Biriktirdiğim her basılı materyal, benim için neredeyse bir arzu nesnesiydi.
Nedime Bicanoglu –
orman yangınlarında çocuğu yanmış gibi üzülen, duyarlı olan herkesin sanıyorum destekleyeceği ürünler. çok güzel şeyler ve git gide daha da güzel oluyorlar. ülkemizde umarım itunes’un Türkiye’ye gelememesi gibi olmaz ve Türk basım camiası bi an önce uyum sağlar.. Arif Bilgili hocama bu konuda öncü olduğu için teşekkür ediyorum.
Sena –
örnek olarak: yapı kredi yayınlarından çıkan “fikirler tarihi” adlı bir kitap var. ben bu kitabı satın aldım, kitaplığımda duruyor. kitap bende ama elime alıp okuyamıyorum. çünkü ciltli, çok kalın ve çok ağır. masada okurken bile zorlanıyorum. aynı kitabın pdf’ini bulup indirdim. şimdi rahat rahat, hiçbir problem yaşamadan mis gibi okuyorum. üstelik kitaba her an ulaşma şansım da var çünkü telefonumda hatta cloud üzerinde tutuyorum. bunun gibi yüzlerce kitaptan oluşan bir e-book kütüphanesi oluşturdum. evdeki kitaplığa artık tek tük kitap eklerim. o da hani bi kitap çıkar, yenidir, internete düşmemiştir ve acele lazımdır falan, anca o zaman.
Furkan Calik –
açıkçası e-kitap benim tercih ettiğim bir şey değil. kitapları (ne kadar yanlış olduğunu bilsem de) estetik objeler olarak sevip, sahiplenme ve okuyamayacağım kadar çok kitap alma eğilimlerine sahibim. ama ben vicdanen bu kadar ağacın, içinde yaşadığımız modern çağ e-kitap gibi bir seçenek sunuyorken hunharca kesilmesini rahatsız edici buluyorum artık.
dünya daha iyi bir yere gitmiyor, iklim krizleri, vandallıklar, rastgele ağaç kesimleri bütün ormanlarımızı mahvediyor.
yakın bir gelecekte susuzluk ve ağaçsızlığın en önemli sorunlarımızdan biri haline gelmesi bizim için sürpriz bir durum olmayacak. ve uzmanlar da zaten bu yönde bas bas bağırıyorlar.
her neyse ben de bu sebeplerden kitap fetişistliğini bırakıp e kitap almaya hazırım fakat işin kötü yanı yayınevlerinin e-kitap formatını görmezden gelmesi ve yeterince önemsememesi, bazı kitaplar için böyle bir seçenek sunsa bile onları da hayvan gibi pahalı yapması.
cidden anlamıyorum maksat ne?
son olarak sevgili yayınevleri:
hani olur da bir gün batarsanız, sadece vizyonsuzluğunuz, çağa ve içinde bulunduğunuz koşullara ayak uyduramamanız yüzünden olacak bu, söylemiş olayım.
bu ülkenin beni kanser eden yanlarından birisi, kitap satın alacağım kitabın yalnızca basılı kopyası satılıyor, kardeşim koy şunu e kitap formatına bak aynı para olsun yine alacağım. zorunda mıyım ben kütük gibi kitabı her yere götürmeye, alıntı yapmak için kalem taşımaya ya da kargonun gelmesi için iki gün beklemeye, ne saçma iştir aklım almıyor 21. yüzyıldayız yahu!
Aynur Gök –
Kitabın fiziksel varlığı her ne kadar güzel olsa da, yanında kitap taşımak, kısa süreli seyahatlerde çantada kitapların verdiği ağırlık benim için önemli bir sorundu. Çünkü aynı anda birden fazla kitap okuduğum için, yanımda iki ya da üç kitap taşımak istersem, o sırt çantası zulüm olabiliyordu bana. Bu duruma çözümler ararken e kitapla tanıştım.
Halime Vefa –
Şimdi eskiye göre yeniyi canlandırma vakti açıkçası. valla hocam zamanında bende dedim hicbirsey kitabin kokusunun, rafta durusunun yerini tutamaz diye.. Hatta cocuklarima birakabilecegim kütüphane filan kurma hayalim vardi..(sorry kids.. sizin zamana uçan arabalar bile çıkar ne kütüphanesi) simdi bakıyorumda normalde isleri, okulu, dersleri filan bahane edip senede 4-5 kitaba kadar düsen ben bu aletten edindikten sonra bu rakama neredeyse 3 haftada ulasmışım.
maksat bilgi edinmek degil mi? evet..
maksat kafadaki sorulara cevap bulmak degil mi? evet!
maksat okurken hayal alemlerine dalmak degil mi? evet!
O halde biraz fizikselden kopup teknolojiye ayak uydurmak lazım !
Kerime Türkcan –
2023 yılındayız. Uzaya falan çıkacağız ama halen kitapların elektronik formlarına ulaşamıyoruz. Allah aşkına yayınevleri neyi amaçlıyorsunuz!
günümüzde dijital kitaba karşı olmak ile zamanında matbaaya karşı olmanın aslında aynı saçmalık olduğunu göremiyor musunuz ? Umarım hocamın bu çalışması diğer yayınevlerinin de önünü açar. Ve umarım insanlar bu kitap sayesinde cezaevine adapte olabilmeyi, cezaevi koşullarını henüz oraya girmeden bilerek farklılık yaratabilirler.
Tuğçe Bingöl –
kitap fiyatlarındaki aşırı yükseliş nedeniyle artık tamamen e-kitap okumaya geçiş yaptım. pdf, epub vb. ne bulursam onu okuyorum. gerçekten daha rahatmış. bir diğer artısıysa her an her yerde okuyabiliyor olmam. malum artık telefonlar hep elimizde, öyleyse neden sosyal medyada harcadığımız zamanın bir kısmını da kitaplara telefonlarımızdan ayırmayalım ?
Nilay –
Çok severek okudum. Yakınım yok ama bilmediğimiz içeride yaşanan neler neler varmış ne zorluklar kurallar hepsi hakkında kitap sayesinde bilgi sahibi oldum iyi ki çıkarmış yazar
Nazan Türk –
Her ne şartla ve nedenle girersen gir,cezaevi koşulları çok zordur. Özellikle de kadınlar ve anneleriyle cezaevine girmek zorunda kalan çocuklar için. Ve yine düşünceleri yüzünden hapse girmek zorunda kalmak ayrı bir saçmalık. Insan düşünüyor, diye hapse girer mi?
Adam öldürmemiş , hırsızlık yapmamış, tecavüz etmemiş ama düşünmüş🤨🤔
Yazar içeriden biri gibi sohbet havasında cezaevlerini, kuralları,yapılmasi ve yapılmaması gerekenleri,koşulları sade bir dille anlatmış. Rehber niteliğinde kitap.
Cezaevine giren birine sıklıkla vurguladığı şey:eğitim.Zaten dört duvar arasındasın. Yapacak bir şey yok. O zaman bunu fırsat bilip kendini geliştirmek için emek harcayacaksin. Sakin kalmaya çalışmak, herkese kendini açmamak da vurguladığı bir diğer konu.
Yine mahpus yakınları için de birtakim önerilerde bulunmuş,yazar. Ziyareti ihmal etmemek,dışarda gezerken çekilmiş fotoğrafları çok göstermemek gibi. Bu içerideki insanın psikolojisini daha olumsuz etkiliyormus.
Edebiyata ,türkülere de çok konu olmus cezaevlerini birinci ağızdan dinleyip tanımak için ideal bir kitap. Farklı kitaplar okumak isteyenlere öneririm.
Sevcan –
Bu bir yaşam rehberi ama diğerlerinden çok farklı bir yaşam rehberi.
Bu bir kişisel gelişim kitabı ama diğerlerinden çok başka bir kişisel gelişim kitabı.
⭐⭐⭐⭐⭐
kitabin_asli –
Okuduğum bir çok rehberden farklı olarak bu kitap gerçek bir yaşam rehberi. Herkesin okuyup hiç bilmediğimiz bilgileri öğrenmelerini tavsiye ederim.
Şeyma önder –
Herkesin okumasını gereken, cezaevi ne kadar zor şartlar altinda kalındığıni anlatan bir kitap.
A. Sıla –
Kitabın üç ayrı kapak tasarımı ve e-kitap hali de mevcut. Üstelik e kitap halinde bir 4 öykülük hazine sandığı ve biz kadınları yakından ilgilendiren yaşanmışlıklar var ekstradan. Şenay, Merve, Nehir, Melisa, Neslihan, Kumru, Emel, Ayşen ve gökyüzüne bakıp ağlayan kızı Güneş ve niceleri var bu hayat okulunda.
Sana yollanan parayı nasıl değerlendireceğinden tut ki, ilgili kurumlarla nasıl düzgün irtibat kurabileceğine, parasızsan eğer ne şekilde para elde edebileceğine, cezaevinden en iyi şekilde nasıl faydalanabileceğine, ne tarz şeyler yaparsan ne tür cezalar alabileceğine, kendini ve yakınlarını kullandırtmadan burada nasıl oturup kalkacağına, kullandığın ilaçlardan faydalanmak isteyenlere, senin üzerinden geçim elde etmeye, seni ötekileştirmeye çabalayanların nasıl önüne geçeceğine kadar herşeyi ve doğru yolu, sana kısa başlıklar halinde akıcı bir üslupla aktarıyor.
Fakat unutma bu kitabın yazılma amacı, yaşayarak değil; okuyarak öğrenmenden geçiyor.
Bebeğine bez bulamadığı için poşet kullanan anneleri, daha ufacıkken annesinin yanında olan veya koparılan çocukların çığlıklarına şahitlik ediyoruz. Kendi hayatımıza şükrederken, bir ağaç fotoğrafının bir mahkumda uyandırabileceği hislere üzülüyoruz.
Pembe Oda’yı, mahkumların yaşadıklarını, verilen yemeklerin devlet tarafından her mahkumdan fazla fazla çıkarıldığını okuyarak şaşıracak, her bir detayı zihninize kazıyacaksınız.
Z.G –
🖋🖋Beyninizin durduğu noktada geri adım attığınızda iç benliğiniz size hep hatırlatıyor: cezaevindesin ! Burası tüm kuralların baştan yazıldığı, dış dünyadan kopup, kimliğinizi yeniden yarattığınız bir mekan niteliğinde. Özgürlüğe muhtaç fakat kendinizi eğitip, dolu bir şekilde dışarıya gururla adım atabileceğiniz veya geri adım atıp suçlarınıza yenilerini ekleyebileceğiniz bir ev hayal edin. Hiç bilmediğiniz insanlarla aynı sofrada yiyecek, yeri geldiğinde olaylara anlam veremeyecek, yeri geldiğinde de haksızlığa karşı konuşmak isteyeceksiniz.